Halamın Kızı Yanıyormuş

Herkese selam. Aile apartmanında oturuyoruz. En üst katta biz, bizim altımızda dedemler, ikinci katta halamlar, en altta da amcamlar oturuyor. O vakitler ben 16 yaşındaydım ve her fırsatta 31 çektiğim bir dönemdeydim. Zayıf ve çelimsiz biriydim, çabuk üşüyüp hasta olurdum. Bir kış günü yeniden bu türlü hastaydım ve bütün ahali bir düğüne gitmişti. Halamın kızı Halime ablayı da bana baksın diye meskende bırakmışlardı. Halime abla üniversite okuyordu. Başörtülü olmasına karşın çok sevinçli ve hareketli birisiydi. Düğünlere gitmeyi çok severdi. O gün benim yüzümden gidemeyince çok sonlanmıştı. Fakat beni de sevdiği için fazla kızamamıştı.

Ben yer yatağında yatıyordum, üstümde kalın yorgan vardı. “Halime abla üşüyorum!” dedim. Soba olan odadaydık, soba yanıyordu ve içerisi sıcaktı, lakin ben titriyordum. Bilhassa ayaklarım çok üşüyordu. Halime abla da, “İçerisi sıcak…” falan dedi, ancak baktı ki ben titremeye devam ediyorum, geldi ayak ucuma bağdaş kurup oturdu. Ellerini yorganın altına sokup ayaklarımı tuttu ve “Gerçekten de soğukmuş ayakların!” dedi. Ayaklarımı biraz ovuşturup ısıtmaya çalıştı. Sonra, “Bu bu türlü olmayacak, bir belgeselde görmüştüm, sana kendi beden ısımı aktarayım!” diyerek bacaklarını yorganın altına soktu. Üzerinde her vakit giydiği uzun elbiselerden biri vardı. Elbisenin eteğini toplayıp ayaklarımı bacaklarının ortasına aldı. Ateş üzere yanan çıplak bacaklarını hissetmek çok yeterli gelmişti. Lakin elimde olmadan sikim de kalkmaya başlamıştı…

Halime abla sol ayağımı bacak ortasından çıkarıp iki elinin ortasına aldı, ovmaya başladı. Kaldırdığı ayağımı ovarken bana biraz daha yaklaşmış, bacak ortasındaki sağ ayağımı uygunca küloduna yapıştırmıştı. Ayağım külodunun üstünden de olsa amına değince harikulade zevk almaya başlamıştım. Ben heyecandan hiç kımıldamadan heykel üzere yatıyordum, fakat az sonra fark ettim ki Halime abla resmen amını ayağıma sürtüyordu. Bu durumdan yürek alıp ben de ayak parmaklarımı hareket ettirmeye başladım. Ayak parmaklarımla külotunun üstünden amını okşuyordum. Halime abla elindeki ayağımı yan tarafına bırakıp bana daha da yaklaşınca ayak parmaklarım nerdeyse külodunu delip amına girecekti. İkimiz de sessizce ve güya birbirimize belirli etmeden benim ayağımla onun amına masturbasyon yapmaya başlamıştık…

Derken Halime abla da kendi ayağını benim bacak arama hakikat uzattı. Ayağıyla sikime dokunmaya çalışıyordu. Sonunda sikimi bulup pijamamın üstünden ayağıyla okşamaya başladı. Sonra ayak parmaklarıyla pijamamı sıyırmaya çalıştı. Lakin yapamıyordu. Ben de hiç ses etmeden ona yardımcı oldum ve pijamamla birlikte külodumu indirdim. Ayağını çıplak sikime sürtmeye başlayınca, ben de onun külotunun üzerinden amına ayağımın baş parmağımı sokmayı denedim. Girmiyordu olağan, lakin külotuna karşın amının sıcaklığını hissediyordum ve zevkten ölmek üzereydim…

Halime abla bir orta külodunu kenara çekti, ayağımı tutup amına bastırarak sürtmeye başladı. Hareketleri güzelce hızlanmıştı. Öylesine sert hareket ettiriyordu ki ayağımı, elinden gelse ayak baş parmağımı amına sokacaktı. Bunu yaparken de kısık kısık inliyordu. O sırada ben de dayanamayıp onun ayağını tuttum ve sikime bastırarak sürtmeye başladım. Az sonra o denli bir boşaldım ki, Halime ablanın ayağı vıcık vıcık döl olmuştu. Bunun üzerine onun iniltileri güzelce arttı. Sonra bacakları birdenbire kilitlendi. Ayağımı bacak ortasında mengene üzere sıkarken elektriğe kapılmış üzere titriyordu. Birinci kere bu türlü bir şeye şahit olmuştum ve şaşkınlık içindeydim. Kısa mühlet sonra ayağımı özgür bıraktı ve kalkıp doğruca banyoya gitti. Banyodan çıkınca da bir şey demeden konutlarına gitti. Sonraki birkaç gün hiç göremedim onu. Birkaç gün sonra gördüğümde ise o mevzuyu hiç açmadı…

Aradan bir ay kadar geçmişti. Bizimkiler misafirlik için alt kata dedemlere inmişti. Ben TV’de sevdiğim bir diziyi izlemek için meskende kalmıştım. Bir orta kapı çaldı. Kalkıp açtığımda şaşırmıştım, Halime abla gelmişti, hiç beklemiyordum. Dedemler ve amcamlar maç izliyormuş, o da tıpkı diziyi izlemek için bize gelmiş. Sobanın yakınındaki yer minderine oturup birlikte izlemeye başladık. Halime abla hoş bir kızdı. Bedeni da hoştu. O sırada bana dünyanın en hoş kızı oymuş üzere geliyordu. Halime abla TV’ye daha yakın taraftaydı. Ben de çabucak yanında, yan dönük biçimde izliyorduk. Üzerinde yeniden uzun etekli bir elbise vardı. TV’ye yanlışsız eğik ve yan oturduğu için de götü çıkık duruyordu. Eteğinin altına giymiş olduğu külotun çizgileri belirli oluyor, olağanüstü görünüyordu.

Ben elimi ufaktan götüne yaklaştırdım, aşikâr bilinmeyen değdirmeye başladım götüne. Ses çıkarmadıkça elimi her saniye birazcık daha yaklaştırıyordum. Elim çok az değiyordu, lakin neredeyse götünün tam altına sokmuştum. Bir an birdenbire doğrulunca elim götünü avuçlar formda altında kalmıştı. Başını çevirip bana gülümsedi ve birşey olmamış üzere götünü hafif kaldırıp diziye döndü. Artık daha cesaretliydim. Sikim kalktığı için dayanamıyordum da. Götünü resmen ellemeye başladım. Orta parmağımı götünün yarığına denk gelecek yerde gezdiriyordum. Muhtemelen göt deliğine çok yakındım. Bir orta parmağımı büküp bastırdım. Bunu yapınca götünü yavaşça kımıldattı. Lakin elbisesi çok gergin olduğu için parmağım tam temas etmiyordu. Bunu fark edince yavaşça doğrulup elbisesini biraz üst sıyırdı, böylelikle göt tarafının gerginliği gitmişti. Üstelik bacakları da hafifçe açılmıştı. Ben de daha yürekli bir biçimde parmağımı oynatmaya başladım. Elbisenin üstünden tam olarak nereye dokunduğumu bilmiyordum, lakin sanırım göt deliğine dokunuyordum…

Kapı çalınca çabucak toparlandık. Kalkıp kapıyı açtığımda amcamın 2 küçük çocuğu gelmişti. Neden geldiklerini sordum. Annem, halam ve ninem dedikodu için amcamlara inmiş, çocuklar da çok gürültü yapınca en üst kata göndermişler. Mecbur aldım içeri. Hemen TV karşısına geçtiler. Ancak benim demin oturduğum yere oturmuşlardı ve artık Halime ablayla yakınlaşmamız mümkün değildi. Bu durum Halime ablanın da güzeline gitmemişti, az sonra çocuklara, “Hadi yere yatak yapalım, onun içinde TV izleyelim!” dedi. Çocuklar bu saçma fikre çok sevinmişti nedense. Gidip içerden iki tane battaniye ve yastık getirdi. Bir battaniyeyi yere serdi, başkasını üstüne örttü. Çocukların ikisini de ön tarafına aldı. Bana da, “Sen gerime geç!” dedi. Ben daha battaniyenin altına girer girmez götünü çıkıntı yapıp, “Yanaş yeterlice, sarıl bana, üşüme!” dedi. Ben de çok sevinip çabucak ardına yanaştım ve bir kolumu göbeğine atıp güzelce sarıldım. Az sonra götüne sürtünmeye başlamıştım bile. Çocuklar anlamasın diye yavaş yavaş sürtünüyordum…

Bir mühlet sonra elbisesinin eteğini üst sıyırdı, göbeğindeki elimi tutup bacağına götürdü. Bacağını okşamaya başladım. Okşayarak elimi yavaş yavaş küloduna yanlışsız götürüyordum. Elim apış ortasına ulaştığında külot olmadığını fark ettim, battaniye almaya gidince çıkarmıştı. Elim çıplak amına dokununca heyecandan bayılacaktım. Sıcacık amını okşamaya başladım, elime ıslaklık geliyordu. Az sonra ben de eşofmanımı sıyırdım ve sikimi dışarı çıkardım. Artık götünü daha güzel hissediyordum. Sikimi götünün yanakları ortasına sürtmeye başladım. Kısa müddet sonra elini sikimde hissettim. Bacak ortasından sikimi tutup tam amının dudakları ortasına hizaladı. O bunu yapar yapmaz ben amının dudakları ortasında sürtünmeye başladım. Dayanılmaz bir zevk denizinin içindeydim…

Hiç çıplak göt görmemiştim, çok merak ediyordum. Battaniyeyi hafif kaldırıp baktığımda yusyuvarlak bir göt karşımdaydı. O denli mükemmel görünüyordu ki anlatamam. Dayanamayıp biraz aşağıya kaydım, battaniyenin altına girip başımı götüne yaklaştırdım. Karanlıkta götünün ağzıma denk gelen her yerini öpüp yaladım. Eliyle başımı amına yanlışsız çekiyordu. Uzun bir müddet yalattıktan sonra beni üst çekti ve “Çocuklar uyudu, geç arkama!” diye fısıldadı. Sonra da götünü yeterlice çıkıntı yapıp, “Yaklaş!” diye fısıldadı. Ben heyecandan ölmek üzereydim. Güzelce yaklaştım. Eline tükürüp, sikimin başını tükürükle ıslattı. Sikimi tutup göt deliğine isabetledi ve fısıltıyla, “Yavaşça sok!” dedi. Dediğini yaptım. Sikim küçük ve başı ıslak olduğu için kolaylıkla girdi. Ben içinde hareketsiz beklerken, “Yavaş yavaş sik!” dedi. Ben yavaşça gidip gelmeye başladığımda elimi tutup göğüslerinin üzerine götürdü. Elbisesinin üzerinden göğüslerini okşamaya başladım. Bir eliyle göğüslerini okşayan elime bastırırken, öteki eliyle de amını okşuyordu…

Memeleri küçük ancak çok sertti. Ben de sertçe sıkıyordum. Parmaklarımı göğüs uçlarına denk getirdi ve uçlarını sıkmama yardım etti. O sırada götünü düzgünce yaslandığından götünün yuvarlaklığını kasıklarımda hissediyordum. Sessizce sikişiyorduk. İkimiz de çok zevk alıyorduk. Sonra o denli bir an geldi ki, meczup üzere titremeye başladı. Ben de fazla dayanamadım ve boşaldım. Götünün içini döllerimle doldurmuştum. Hiç kımıldamadan o denli bekledik. Sikim götünün içinde kalp üzere atıyor ve inmiyordu. Bir müddet sonra ben tekrar gidip gelmeye başladım. Bir orta elimi amına attım ve okşamaya başladım. Bu hareketimden sonra elini elimin üstüne koyup amını daha bir baskıyla okşamama yardımcı oldu. İkimiz de tekrar büyük bir zevkin içinde bulmuştuk kendimizi. Yeniden titremeye başlayınca ben de onunla birebir anda boşaldım…

Halime ablayı götten birinci siken kişinin ben olduğumu sanıyordum, lakin o denli değilmiş. “Götten acımıyor mu?” diye sorduğumda, artık alıştığını, üniversiteden erkek arkadaşının kendisini daima götten siktiğini anlattı. Olsun, o gece hayatımın en hoş gecesiydi. Sonraki günlerde fırsat buldukça onu götten sikmeye devam ettim.